Friday, March 28, 2014

Yerel Seçime Giderken

Herşey ortada. Normal bir ülkede, hatta ahlak konusunda geri kalmış bir ülkede bile onlarca hükümet devirebilecek kayıtlar, belgeler çıktı ortaya; dün özellikle, bazı vicdansız adamların kendi iktidarlarını sürdürebilmek adına kendi askerlerini, insanlarını bile öldürmeye hiç çekinmediğine (bundan önce de muhtemelen benzer şeyler yaptığına) artık emin olduk.

Bu şartlarda, bu adamları önce belediyelerden, sonra da devletin her kademesinden def edip, bununla yetinmeyerek gelecek dönemlerde ibret olması için süründürmek, hesap sormak hepimizin boynunun borcu. Çünkü hepimizin emeğinden, hepimizin akıl ve beden sağlığından, geleceğinden çalan bu adamlar aynı zamanda hem Türkiye'de hem dünyanın çeşitli coğrafyalarında (bkz. terör yardımları) çok sayıda can da aldılar.

Bu haftasonu, duygularımızla değil aklımızla davranmak durumundayız. Öyle davranmadığımız takdirde, bu adamları ilerleyen dönemde eleştirmeye ne hakkımız ne de gücümüz kalır. Bu CHP olmuş, MHP, BDP veya herhangi bir başkası olmuş hiç farketmiyor şu noktada. Bu adamlara hep birlikte halkın tokadını vurmak ve bu pazar günü Gezi'deki gibi, Berkin'in cenazesindeki gibi bir kez daha tek yürek olmak maalesef tek çaremiz.

Bu adamların yüzünü güldürecek her oy, yarınlarda bizi ağlatacak. Biz ağlarken Davutoğlu'nun gülmesi gibi (bkz. Reyhanlı sonrası basın açıklaması), ya da İ.Melih'in o arsız gülüşü gibi. Eğer biz bu adi herifleri gülerken değil, ağlarken görmek istiyorsak güzel kardeşim, gelin kıralım tüm önyargıları, gelin bir günlüğüne de olsa kaldıralım aramızdaki sınırları. Saflarımızı sıklaştıralım AKP ve Tayyip'in diktatörlüğüne, katilliğine karşı.

Tatava yapmak yapmamak bize kalmış. Kendi içimizde tatava yapmak çok da iyidir, güzeldir hatta. Ama pazar günü sandığa gittiğimizde MHP'lisi HDP'ye veya BDP'ye, HDP'lisi CHP'ye, CHP'lisi HDP'ye; oy bölgesinde kim güçlüyse ona destek olalım. Bir defa.

Not: Belediye meclis üyeleri yine sizin unutmayın. Büyükşehirlerde birlik olmamız şart.